Her bolümde olduğu gibi nakliyat
ortaklıklarının geleceği de, sağladığı katma değer ölçüsünde sağlamlaşıyor. Bu
bağlamda, bolümde depo ve antrepo idare sistemleri, yük teslimat sistemleri,
yolcu ve bagaj sistemleri basta olmak üzere OT/VT teknolojileri kullanılarak
toplanan verilerin islenmesi ve raporlanmasından doğan sonuçlar hem müşteriler
hem nakliyat ortaklıkları acısından önem taşıyor. Batısında ciddi bir üretim yeri,
doğusunda ciddi bir tüketim alanı bulunan ülkemize coğrafi konumun getirisi
olan bu ayrıcalık, bölgede nakliyat bir us olma sansını da beraberinde
getiriyor. Ancak, nakliyat us olmak için coğrafi konum tek basına yeterli
değil. Bu sansın kullanılmasında kamunun rolü çok önemli. Kamunun,
transferciliği geliştirecek yapılara yönlenmesi ve bütün gümrük kapılarının da
iyileştirilmesi gerekiyor. Ülkemizde nakliyat tablosuna
bakıldığında çok da
büyük olmayan bir nakliyat pastası ile karşılaşılıyor. Dağıtım, transfercilik
ve depolama hizmetleri yüzde 70 oranında üretici ortaklıklar tarafından yerine
getiriliyor.
Türkiye’de
bulunan 25 milyarlık potansiyelin pazar haline gelebilmiş 3-3.55 milyar
dolarlık kimsi da çok sayıda küçük ölçekli kuruluş tarafından paylaşılıyor.
Türkiye’nin en büyük 70 nakliyat ortaklığına bakıldığında ise, yüzde 70-80’inin
nakliye ve depolama, yüzde 50-60’inin depo içi, yüzde 35’inin kalite kontrol
hizmetlerini ve yüzde 20’sinin ise hafif montaj işlemlerini gerçekleştirdiğini
görüyoruz. Transfercilikte denizyolu transferciliğinin ağırlıkta olduğu
görülüyor. Diş ticaretimizin miktar acısından yüzde 86,3’u denizyolu ile
gerçekleştiriliyor. Bu ağırlığın ortaya koyduğu limanlardaki altyapı
yetersizliği, faaliyete geçirilen özelleştirme sureci ile çözülmeye
çalışılıyor. Ancak hâlihazırda bulunan gümrük mevzuatı ile 1 haftayı bulan
aktarma sureleri, birkaç saatte gerçekleştirilebilecek aktarma surelerine
karşılık sıkıntı yaratabiliyor. Öte yandan TCDD ise, nakliyat anlayışını
benimseyerek eşya transferciliğini bolumun beklentileri yönünde düzenleyecek
plan ve programların çalışmalarını sürdürüyor. 2005 yılı Nisan ayında
yayınlanan devlet demiryollarını özel bolüme ait trenlere açan yönetmelik ve
sanayi bölgelerine kılcal ağlarla demiryolu getirilmesine yönelik proje
bunlardan bazıları. Eşya transferciliginda diş ticaretimizde karayolu yüzde
11,3’luk bir orana sahip. Değer acısından yüzde 36,1’lik bir oranı olan
karayolu transferciligindan yeni transfer yönetmeliği yetki belgeleri ile
ilgili birçok düzenleme yaparken eşya taşıyıcıları için sıkıntı yaratıyor.
Tepkiye sebep ise yönetmeliğin zorunlu kıldığı yetki belgeleri için aranan
yüksek mali koşullar. Hava yük bölümünün ise istenilen düzeyde olduğunu
söylemek güç. Atatürk Hava Limanı yakınına bir “Hava yük Koyu” kurulması
yönünde yapılan girişimler kabul görmüş olmasına karsın başlatılmış bir çalışma
bulunmuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder